OMO, plastik atıkların geri dönüşümünü merkezine alan yeni projesi “İyilik için Kirlenmek Güzeldir” ile bir yeterlilik hareketi başlatıyor. “Değişim Sensiz Olmaz” sloganıyla Ümraniye, Üsküdar ve Beykoz Belediyeleri ve Faal Ömür Derneği iş birliğinde hayata geçirilen proje kapsamında tüketicilerle birlikte toplanan ve gezegenin uygunluğu için geri dönüştürülen plastikler, Türkiye’nin bir kentinde oyun parkı olmayan çocuklar için yapılacak oyun parklarının üretiminde kullanılacak.
OMO proje kapsamında yapacağı çalışmalarla geri dönüşüm konusunda farkındalığı artırmayı, telaşlı çocukların değişim inancını kuvvetlendirmeyi ve davranış değişikliği yaratmayı hedefliyor.
Türkiye’nin en sevilen çamaşır bakım markalarından OMO, eser ve ambalajlarındaki gezegen dostu dönüşüm seyahatine tüketicileri de harekete geçirmeyi hedefleyen yeni hedef odaklı projesi “İyilik için Kirlenmek Güzeldir” ile devam ediyor. “Değişim sensiz olmaz” sloganıyla hayata geçirilen projeyle OMO, herkesi gezegenin uygunluğu için harekete geçmeye ve değişim için geri dönüşüm yapmaya çağırıyor. Yaklaşık 20 yıldır “Kirlenmek Güzeldir” yaklaşımıyla ebeveynlere çocuklarının gelişiminde keşfetmeye, tecrübelere ve kirlere yer vermeye çağıran OMO, bu projeyle çocukların gezegenin karşı karşıya olduğu meselelere dair telaşından yola çıkarak yaklaşıma yeni bir katman ekliyor. Proje oyuncu Uraz Kaygılaroğlu moderatörlüğünü üstlendiği, Unilever Türkiye Çamaşır Bakım Pazarlama Yöneticisi His Kol ve Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Yankı Yazgan’ın iştirakiyle bugün (12 Nisan, Salı) gerçekleştirilen online bir toplantı ile tanıtıldı.
Plastikler düzgünlük için birikiyor, çocuklar için oyun parkına dönüşüyor
OMO “İyilik için Kirlenmek Güzeldir” projesinde odağına iklim krizi ve etraf kirliliğinin en değerli sebepleri ortasında yer alan plastik atıkları alıyor; plastiklerin atığa dönüşmeden yine döngüye dahil edilmesini hedefliyor. Proje kapsamında Ümraniye, Üsküdar ve Beykoz belediyeleri iş birliğiyle bu ilçelerdeki birinci ve orta öğretim okullarının önüne “OMO Uygunluk için Kirlenmek Hoştur Geri Dönüşüm Kutuları” yerleştiriliyor, bu kutularda biriken plastik atıklar ayrıştırılarak geri dönüşüme gönderiliyor. Geri dönüştürülen plastikler ise yıllardır açık havada vakit geçirmenin çocukların bilişsel, zihinsel ve fizikî sıhhati açısından yarattığı kıymete dikkat çeken OMO’nun Kirlenmek Hoştur yaklaşımına uygun olarak Türkiye’nin bir kentinde oyun parkı olmayan çocuklar için oyun parkına dönüşüyor. OMO böylelikle çocuklar tarafından gezegen için atılan bir adımın öbür çocukların yüzünde gülümsemeye dönüşmesini amaçlıyor. Proje kapsamında çocuklara ve onlar aracılığıyla da yetişkinlere geri dönüşüm alışkanlığı kazandırmayı hedefleyen OMO, proje kapsamında ayrıyeten EBA TV için görüntü içerikler ve Faal Hayat Derneği ile birlikte bu bahiste farkındalığı ve bilgi seviyesini artıracak eğitim içerikleri planlıyor.
Her 10 çocuktan 9’u doğayı ve oburlarının düzgünlüğünü önemsiyor
OMO ve Küresel Action Plan’in İngiltere ve Türkiye’de 7-18 yaş aralığındaki çocuklarla yaptığı araştırmaya göre* her 10 çocuktan 9’u doğayı ve oburlarının yeterliliğini önemsiyor. Türkiye özelinde bakıldığında öne çıkan birtakım datalar ise şöyle:
- Hem Türkiye’de hem İngiltere’de çocukların kendileri için seçtiği en değerli kıymet “iyilikseverlik”.
- Gezegenimizin karşılaştığı iklim krizinin farkında olan çocukların yüzde 70’i kendi gelecekleri için endişeleniyor.
- 7-10 yaş aralığında çocukların yüzde 75’i diğerlerinin da kendileri üzere doğayı önemsediğini düşünürken, 16-18 yaşlarına gelindiğinde bu oran yüzde 14’e düşüyor.
- Çocukların yüzde 57’si etrafındaki yetişkinlerin bu mevzuda hiçbir şey yapmadığını düşünüyor. Bu durum da çocukların yüzde 48’inin rol modeli olarak gördüğü yetişkinlerin doğayı önemsemediğini düşünmelerine yol açıyor.
- Çocuklar yaşları büyüdükçe gezegeni korumak için attıkları yeterlilik adımlarının yalnızca kendi gayretleriyle bir tesiri olmadığını düşünerek ‘eylemsizliği’ tercih etmeye başlıyor.
- Her 10 ebeveynden 7’si çocuklarının dünyadaki sıkıntılarla ilgili endişelenmesini istemiyor, yarısından fazlası da çocuklarını bu meselelerden korumak istiyor.
Değişim #SensizOlmaz
Unilever Türkiye Çamaşır Bakım Pazarlama Yöneticisi His Dal, “OMO olarak bir müddettir eserlerimizin içeriğinde ve ambalajlarında tabiata hassas bir dönüşümden geçiyoruz. Zira gezegenimiz hepimizin konutu ve her birimizin bugün onu tehdit eden sıkıntılar karşısında yapabileceği pek çok şey var. ‘İyilik için Kirlenmek Güzeldir’ projesi de odağına bu bakış açısını alan ve OMO olarak 20 yıla yakın müddettir benimsediğimiz ‘Kirlenmek Güzeldir’ yaklaşımına yepisyeni bir boyut katan bir düzgünlük hareketi. Yaptığımız araştırmalar çocuklarda yetişkinlerin doğayı olumsuz etkileyen meseleleri gereğince önemsemediği üzere bir algı oluştuğunu gösteriyor. Bu da çocukların değişim için harekete geçmek konusunda umutlarını kırıyor, iyiliklerini olumsuz etkiliyor ve yaşları büyüdükçe eylemsizliği tercih etmesine sebep oluyor. Uygunluk için Kirlenmek Hoştur projesiyle herkesi bilhassa de çocukların kendi gelecekleri için görmek istediği değişim için, pak bir gezegen hayalleri için kolları sıvamaya ve kirlenmeye çağırıyoruz, ‘değişim sensiz olmaz’ diyoruz. Daima birlikte plastiği atığa değil, çocuklar için oyun parkına dönüştürerek güzellik hareketini başlatıyoruz. Bu projenin çocuklara hem gezegen için hem de ülkemizin bir diğer köşesinde tanımadıkları bir arkadaşları için düzgünlük yapma; yetişkinlere ise çocukların geleceğini önemsediklerini somut adımlarla gösterme fırsatı verdiğine inanıyoruz.” dedi.
Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Dr. Yankı Yazgan, “Çocukların, kendileri için çok bedelli bir bilgi ve gelişim kaynağı olan, yeni keşiflere imkân veren tabiat ile çok güçlü bir bağı var. Bu yüzden gezegenin ve yaşamsal bir bağımsız olarak ekosistemlerin korunmaması çocukların bu bahiste tasa duymasına sebep oluyor. Burada en temel telaş kaynağının ‘yetişkinlerin Dünya’yı, doğayı ve etraflarındaki insanları önemsemediğini’ düşünmeleri. Ebeveynler her ne kadar çocuklarının endişelenmemesi için müdafaacı bir tutum takınsa da çocuklar bunu ‘önemsememek’ olarak algılıyor. Ebeveynleri başta olmak üzere öbür insanların eylemsizliği çocukların değişime inançlarını zayıflatıyor. Bu hususlar hakkında konuşamayacaklarını düşünüyorlar, akranları tarafından susturulmaktan yahut dışlanmaktan çekiniyorlar. Tüm bunlar genel olarak iyiliklerini olumsuz etkiliyor. Bu karmaşık hislerin üstesinden gelmeleri için yapılacak en kıymetli şey ise çocuklarla bu bahisleri konuşmak ve önemsediğimizi gerçek ve fark yaratan adımlarla göstermek.” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
